35 senelik geçmişe sahip Dark Horse. Neredeyse bütün sektörlerin daraldığı bir yılda buruk bir şekilde bunu kutluyor. Her geçen gün iletişim ve tüketim araçlarının yönlendirdiği değişken toplumsal alışkanlıklar ve halihazırda büyüme potansiyeli sınırlı olan sektörü domine eden yayınevleri arasında, hatrı sayılır bir süredir bu yıpratıcı ortamda özgün temsiliyetini diri tutmayı da başarıyor.
1986'da siyah-beyaz yayınlanan antoloji sayısıyla yayın hayatına başlayan Dark Horse, markanın adıyla özdeşleşen Hellboy ile sadece karikatür sanatına değil, popüler kültüre de çok özgün bir estetik ve yayıncılık anlayışı yerleştirdi.
Sin City, Alien, Star Wars, Hellboy, 300, Umbrella Academy ve son olarak Jeff Lemire'in Black Hammer yaratımı gibi ses getiren grafik romanları portföyüne ekleyen ve birçok kalemi sektöre kazandıran yayınevi 2000'lerin başında Amerikan çizgi roman sektörünün en geniş hacmine ulaşan 3. şirketi konumuna erişmişti. Başta Hard Boiled, Hellboy: Dogs of the Night ve Hellboy: The Science of Evil gibi oyunlar olmak üzere oyun sektörüne, oradan yukarıda saydığım eserlerin Zack Snyder, Robert Rodriguez ve Guillermo del Toro gibi sinemacılar tarafından üretilen filmleri ile sinema sektörüne uzanan Dark Horse, artık bütün dünyanın aşina olduğu bir şirket oldu.
2010'lara geldiğimizde, DC Comics ve Marvel'ın sahip olduğu hakimiyet, editoryal tıkanıklık ve Image Comics'in yükselişi nedeniyle gerileyen yayınevi, zeki bir rota çizerek daha niş eserler, aralıklı bir yayın programı ile popüler oyunların sanat kitapları, çizgi romanları ve satış ürünlerine yöneldi.
2020 yılı itibariyle Dark Horse Comics, %3 ile Amerikan çizgi roman pazarında Image Comics (%6) ile IDW'nin (%4) ardından en geniş paya sahip 5. yayınevi. Ve bu yayınevinin gizli mücevherleri çok fazla.
Our Encounters with Evil: Adventures of Professor J.T. Meinhardt and His Assistant Mr. Knox
Our Encounters with Evil, Warwick J. Cadwell'in sanatı eserin yazarı Mike Mignola'nın Britanya mitolojisi ve gotik sanatın görsel anlatı tekniklerini en iyi anlayan eserlerden birisi olarak öne çıkıyor. Mignola'nın ürkütücü canavarlar ile dolu bir ortamda dahi okuyucuyu karakterler ile sıcak bir bağ kuracak elementleri inşa etmeyi başarabilen kalemi, profesör J.T. Meinhardt ile Mr. Knox'un vampir avcısı Ms. Mary Van Sloan ile atıldıkları gizemli macerada da özgünlüğünü koruyor.
Lady Killer
Catwoman serisi ile sanatı kadar yazarlık kalitesini de gösteren Joëlle Jones ile Jamie S. Rich'in kaleme aldığı Lady Killer, işinde usta bir kiralık katil olan bir anneyi merkezine alıyor. Dark Horse'un son yıllardaki en zengin görsel tadlarından olan eser, iki farklı yaşama sahip olan Josie'nin hikaye dengesini ustalıkla kuruyor ve seçtiği dönemde Amerikan toplumun aile ve kadına bakış açısından aldığı başlıkları zeki bir şekilde karakteriyle buluşturuyor. Eseri Laura Allred resmediyor.
Lobster Johnson: The Iron Prometheus
Hellboy dünyasına ait eserlerin en güzel yanlarından bir tanesi, çoğu eserin herhangi bir ön okuma yapmadan okuyucuya kendisini ifade edebilmesi. Lobster Johnson: The Iron Prometheus bunlardan farklı bir biçimde Mignola-verse içerisinde çok özgün bir damarı oluşturuyor ve kırsalda yayılan eski efsaneleri modern dünyada Lobster karakterinde canlandırıyor.
Mignola, Jason Armstrong ve Dave Stewart'ı bir araya getiren 4 sayılık çizgi roman, dieselpunk elementleri pulp-noir türü ile birleştirerek Lobster'ı II. Dünya Savaşı'nın eşiğinde Nazilerin, yamyamların, gotik yaratıkların, kozmik kehanetlerin ortasına atıyor.
Baltimore: The Plague Ships
Hellboy dünyasında yer almayan vampir mitosunu sahiplenen Baltimore, I. Dünya Savaşı'nın Avrupa toplumlarında yarattığı belirsiz ve kasvetli ortamda bu kaostan sorumlu yaratıkların peşine kişisel bir trajedi nedeniyle düşen, eski asker Lord Henry Baltimore karakterinin öyküsünü Christopher Golden yazıyor, Ben Stenbeck çiziyor, Dave Stewart ise renklendiriyor.
She Could Fly
She Could Fly, listenin geri kalanına göre okuyucunun daha kişiselleştirebileceği bir hikaye sunuyor.
Christopher Cantwell'ın yazdığı eser, 15 yaşındaki Luna isimli genç kızın sağlıksız mental dünyasını bir süper kahramanın kendisinde uyandırdığı içgüdü eşliğinde, elini korkak alıştırmayan, Luna'nın çokyönlü psikolojisinin oluşturduğu anlatı zemininde iyileştirme gayretini Martin Morazzo'nun karikatür sanatı aracılığıyla anlatıyor ve temel bir sorunun peşinden koşuyor: kaçmak neyi çözecek?
Kommentare