9 Panel’in #2. sayısında, yakın dönemde aramızdan ayrılan çizgi roman sektörünün efsane ismi Stan Lee var.
Peter Parker. Stan Lee’nin vizyonuyla sadece çizgi roman sektörünü değil, eğlence sektörüne yön veren bir figür oldu. İşte iki efsane, Stan Lee ile Steve Ditko’nun Peter Parker’ı bize hediye ettiği 1962 tarihli Amazing Fantasy #15 sayısının ilk paneli.
Stan Lee’nin Marvel Comics bünyesindeki 65. yılı şerefine yayınlanan ‘Stan Lee, Spider-Man ile tanışıyor’ adlı sayıdan içimizi ısıtan bir panel. Stan Lee, yaptığı editöryal devrim ile çizgi roman sektörüne yepyeni bir kapı açan bir isim. Her zaman okuyucusu için içerik üreten bir yazar ve editör olan Lee, aynı zamanda okuyucusunun sevgisiyle ayakta durmuş biri.
Fantastic Four‘un #126. sayısına ait olan bu giriş paneli de bu anlamda çok büyük bir önem taşıyor. Çünkü ‘Stan Lee Sunar’ın doğumuna şahit olduğumuz an ve belki de en önemlisi. Marvel Comics sayı girişlerinde ünlü yazar ve çizerlerin isimlerinin büyük puntolarla belirtilmesi pazarlama açısından önemli bir strateji. Daha sonra bu ikonik bir gelenek haline geldi ve Fantastic Four ile Marvel’ın devri gelip çattığında, yıllarca sayıların giriş panellerini Stan ”The Man” Lee ve Jack ”King” Kirby süsledi.
Devamında Stan Lee editöryal devrimini tamamladı. Jack Kirby ve Steve Ditko gibi isimlerin adı silinirken bile özel baskılar ”Stan Lee Sunar” adıyla basılmaya başlandı. İkonik yazı fontu ile birlikte ”Stan Lee Sunar” yıllarca markaya eşlik etti.
Stan Lee’ın editöryal devriminin en büyük parçalarından biri yazdığı çizgi romanlara sık sık konuk olarak şimdilerde ”cameo” dediğimiz o akımı başlatmış olmasıydı. Önceleri özellikle Fantastic Four ve The Amazing Spider-Man serilerinde Kirby ve Ditko ile birlikte yer alan Lee, kendilerini evrenin içine yazar olarak adeta dördüncü duvarı yıkma mantığıyla yerleştirmiş ve efsanesini başlatmıştı. Özellikle Kirby ile birlikte yer aldığı paneller gelmiş geçmiş en görkemli çizgi roman ikilisini yad etmemiz açısından çok değerliler.
Marvel Comics’in en görkemli karakterlerinden Dr. Doom’un yaratılışına Stan Lee ve Jack Kirby en ön sıradan tanık oluyorlar.
Stan Lee ve Steve Ditko, Amazing Spider-Man‘in ilk yıllık sayısında adeta serinin doğuşunu ve yükselişinin perde arkasını bize gösteriyorlar.
Stan Lee’yi betimlemek istediğimde kullandığım ilk panel Fantastic Four’un 3. yıllık sayısı olan Reed ile Susan’ın evliliğinin final paneli olmuştur. Stan Lee’nin karakterleri yaratış sürecinde bu karakterlerde amaçladığı aile teması, Jack Kirby ile birlikte ortaya çıkardıkları yaratıcı kozmiğin temelini oluşturan temanın ne kadar insancıl olduğunu betimlemek açısından değerli olduğu gibi, aynı zamanda okuyucunun ve kendisinin karakterlerle kurduğu yakın bağ açısından tam anlamıyla eşsiz. 2000’lerin Fantastic Four filmlerinde Stan Lee’nin bu sahneyi Kirby’nin yokluğunda canlandırışı ise sahneyi izlerken hem yürek ısıtan hem de yürek burkan bir an.
Stan Lee ve geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz hayat arkadaşı Joan ile Lee’nin en bireysel kahramanlarından biri olan Daredevil’ın ikili ile karşılaşması hem Lee’nin kendisini ”korkusuz bir lider” olarak betimlemesi açısından buram buram Stan Lee kokuyor hem de Joan’ın kara mizahıyla ilginç bir panel ortaya çıkıyor.
Stan Lee’in bir figür olarak çizgi roman sektörünü ne kadar etkilediği veya neleri başardığı halen tartışmaya açık bir konu ancak yazar, yaratıcı ve editör kişiliği ile hiç kimsenin başaramayacağı türden bir devrimi gerçekleştirdi. Bu devrim boyunca yaptıklarının tek bir açıklaması vardı: okuyucularını mutlu etmek ve onların, kendisinin ortaya koyduğu eserleri benimseyerek okumasını sağlamak. ”Marvel Yöntemi” de tam olarak bu şekilde doğmadı mı zaten? Excelsior!
Comentários