Hayranlıkla baktığımız her eser hayallerinin peşini bırakmayan bir maceraperestin başarısıdır. Bugün size bir hayalin adım adım nasıl gerçekleştiğinden kısaca söz etmek istiyorum. Çünkü ben bu süreci büyük bir merakla takip eden kişilerin arasındaydım.
You Were Never Really There
Oldukça etkileyici bir monolog ile başlayan sayımızda bizi bir kuzgun karşılıyor ve sayfada yapım ekibi bize tanıtılıyor. Bağımsız bir çizgi romanda yazı tipi bir unsur olarak eleştirebileceğim bir şey değil ancak bu sayfa üzerinde beni rahatsız ettiğini söylemek zorundayım.
Sayfayı çeviriyoruz. Artık çizgi romanın havasına tam anlamıyla girmiş bulunmaktayız.
Kahramanlarımızdan Kızıl’la da tam bu sayfada tanışıyoruz Bu sayfada ve sonraki sayfalar kurgusal şehrimiz Havensburg’u tanımamız için bize çok güzel bir fırsat veriyor. Panelleri kağıtta hayal ettiğimizzde panel boyutlarının büyük kaçtığını söylemek mümkün ancak Yavuz detaylara dikkat eden bir çizer ve detayların okuyucuya geçmesi için ben böyle bir tercihte bulunduğunu düşünüyorum.
Çizgi romanın siyah ve beyaz tonları arasında uyumlu bir biçimde gidip gelmesi dikkatimizi çeken bir başka detay. Renk seçimi hikayenin zıtlıklar üzerinden ilerleyeceğini okuyucuya aktarmada etkili bir rol üstleniyor ancak Kızıl’ın etkileyici havasının okuyucuya geçmesini de engellemiyor değil. Tek bir renge odaklanan Marvel çizgi romanlarında gördüğümüz renkle hikayenin derinliğini arttırma tekniğinin bu hikayeye çok şey katacaktır. Kullanılırsa Kızıl’ın maskesi ve kan detaylarında kullanıldığında görsellik katlanarak derinleşecektir.
Hikayeyi biz hep ana kahramanımız Kuzgun’dan dinledik ta ki kendisiyle karşılaşana kadar.
Tüm sayı içinde en çok etkilendiğim panel kesinlikle bu oldu. Tek bir panelle kahramanımızın motivasyonunu Yavuz artık klasik halini alan türden bir süperkahraman duruşuyla veriyor bize.
Bir süper kahraman çizgi romanından bekleyeceğimiz şekilde, iki kahramınımız karşı karşıya geliyor. Kuzgun ve Kızıl’ın karşılıklı diyalogları ikisi arasındaki ilişkiyi merak etmemizi sağladığı gibi henüz ilk sayıda olduğumuz için de okuyucuyu içine çekecek sadelikte hazırlamış Deniz. Ben bu sadeliğin kalıcı olmayacağını düşünüyorum ikili arasındaki ilişki, sayılar ilerledikçe şekillenecek ve derinleşecektir. Ben bu hikayenin klasik iyi ve kötünün savaşının dışına çıkarak iyi bir felsefi altyapı etrafında karakterlerin gittikçe grileşerek birbiri üzerinde etkilerini adım adım takip etmeyi gerçekten çok isterim.
Sayı boyunca doğrudan dikkat dağıtıcı bulduğum bir detay var ki o da Kızıl’da karşımıza çıka anatomi hataları. Bağımsız bir yapımda elbette böyle detaylar size işin amatörlüğünü hatırlatıp eserle kurduğunuz bağı güçlendirir. Yavuz güzel sanatlar kökenli bir sanatçı ancak kendisi henüz çok yeni bir çizer. Kendisi tıpkı tüm çizerler gibi çizerek kendini geliştirecek. Tüm seri boyunca kendisinin gelişimini izlemek için de sabırsızlanmamak mümkün değil.
17 sayfa süren ilk sayı bize kahramanlarımızı ve Havensburg’u kısaca tanıtıyor. Henüz hikaye ilk adımlarını attığından ve bilgimiz sınırlı olduğundan hikaye hakkında bir şey söylememiz çok zor. Büyük bir heyecan ve merak içerisinde sonraki sayıları beklemek şu an için yapabileceğimiz tek şey.
Deniz ile Yavuz tüm bu iki yıllık sürecin sonunda birlikte geliştirdikleri hayali gerçekleştirdiler.
コメント