İlk sayısının inceleme yazısına buradan ulaşabileceğiniz Cyberpunk 2077: Trauma Team'in ikinci sayısı bu hafta raflarda yerini aldı. İlk sayısında hikayeye tempolu bir giriş yapan ve oyunla ilgisi olsun olmasın herkesin beğenisini kazanma potansiyeline sahip olduğunu gösteren eser, yeni sayısıyla ana karakterimiz Nadia'nın iç dünyasına biraz daha dalıyor.
Bol bol kan ve vahşet içeren, depresif bir yapıya sahip olan Trauma Team, ikinci sayısıyla da bu çizgiyi takip edeceğini gösterdi.
Nadia'nın Karmaşık Psikolojisi
İlk sayıda, ekibinin tamamını görev sırasında kaybettiğini okuduğumuz Nadia'nın sahaya geri dönüş süreci içerisinde girdiği testleri görmüştük. Bu testler sonucunda göreve geri verilmesine karar verilen Nadia, sahaya geri döndüğü ilk operasyonda ekibinin katillerinden birini kurtarmaya gittiklerini görerek şok olmuştu.
İkinci sayı bu şok temelinde kuruluyor. Sayı boyunca hala aynı yerdeyiz ancak yine geçmişi anlatan paneller yardımıyla Nadia'nın saklı hikayesine ve psikolojisine yolculuk yapmaya devam ediyoruz. Açıkçası bu tekniği seven birisi olarak, kompleks anlatımın çok hoşuma gittiğini belirtmem gerek.
Karakterlerin psikolojilerine odaklanan ve derinliklerini okuyucuya keşfettirmeyi sağlayan hikayeleri her zaman güçlü bulurum. Henüz iki sayısında anlattıklarıyla Trauma Team'in bu işe iyi bir örnek çıkarmaya aday olduğunu düşünüyorum. Nadia, her sayıda kişiliği biraz daha karanlık ve karmaşık bir karakter olarak derinlik kazanıyor ve bu, yolculuğun varacağı noktaya dair kesinlikle daha fazlasını merak ettiriyor.
Bunların yanında hikaye bu sayıda, Nadia'nın geçmiş hikayeleriyle Trauma Team ve düzenin yozlaşmış yanlarını irdelemeye başladı. Anlaşılan o ki, ilerleyen sayılarda bunun üzerine biraz daha gideceğiz.
Trauma Team, karakterin zihnine ve dünyanın yapısına hizmet eden özgün sanat yönetiminin ve ritim kaybetmeyen anlatımının yanı sıra, gizemini koruma noktasında da ilgi çekici bir eser olmaya devam ediyor.
ความคิดเห็น