Uzun zamandır Geoff Johns’un büyük bir heves ile anlattığı Doomsday Clock sonunda geldi, okuduk ve sizler için inceledik. Çok uzatmadan yazıya geçelim. İçeceklerinizi almayı unutmayın!
”Amerikan Rüyası’nı biz parçaladık. Bu Amerikan Kabusu.”
Hikaye, Ozymandias’ın hazırladığı patlama sonrasında başlıyor. Halk New York’a olanların sorumlusunu Ozymandias olarak görüyor ki ofisini basıp her şeyi yağmalıyor. Tabii ‘dünyanın en zeki adamı’ orada olmayacak kadar akıllı.
Ayaklanma Amerika’da başlayıp bütün dünyaya yayılıyor. Avrupa Birliği dağılmış, Rusya Polonya’yı işgal etmek için savaş açmış, Kuzey Kore füzelerini hazırlamış, Meksikalı göçmenler ABD duvarını aşmış durumda. Anlayacağınız dünyanın sonunu insanlar getirmek üzere.
Bu olanların sebebi sadece patlama veya dünyanın halihazırda kriz içinde olması değil. Başta New York Gazetesi olmak üzere birçok kurumun kapatılması ve eylem yapan insanların öldürülmesi. Patlama, sadece bir kırılma noktası.
Rorschach Ama Değil?
Her zaman olduğu gibi zekasını kullanan Rorschach’ı hapishaneden Erika Manson isminde bir kadın ile konuşurken görüyoruz ve Erika Rorschach’ın öldüğünü duyduğunu, inanması için kanıtlaması gerektiğini söylüyor ve Rorschach eldivenini çıkarıyor. Ancak çıkan el beyaz değil, siyahi birinin eli oluyor. Rorschach hayranı birisi ile karşı karşıyayız ancak kostümü nasıl birebir aynı yaptı, motivasyonu ne ve kim gibi soruları ileride öğreneceğiz.
Erika Manson onunla gelme şartı olarak kocasını da kaçırmasını istiyor ve hepsi emekli olan Nite Owl’un mekanına Ozymandias ile buluşmaya gidiyor. Aynı zamanda Rorschach sürekli geri sayımda.
Ozymandias’ı hayal kırıklığı içerisinde görüyoruz çünkü sorumlu olduğu patlamanın dünyayı daha iyi bir hale getireceğini düşünüyordu. Aynı zamanda Amerikan Rüyasının kurucusu rolünde. Ve kanser olduğunu öğreniyoruz. Adrian, kriz içinde olan dünyanın kayıp olan Dr. Manhattan’dan başkasının kurtaramayacağını söylüyor ve oradan Clark Kent’in rüyasına geçiyoruz.
Rüyasında gençlik döneminde olan Clark’ın ailesini araba kazasında kaybedişini görüyoruz ve ilk sayı ‘hayatımda hiç rüya göreceğimi sanmıyordum’ sözleri ile sona eriyor.
Kafada birçok soru işareti bırakan harika bir giriş oldu. New York patlamasının etkileri üzerinden hikayenin devam ettirilmesi işleniş açısından çok mantıklı. Clark’ın gördüğü rüyanın arkasında Dr. Manhattan’ın olduğu ve iki evrenin bir araya gelişinde bu ikilinin çok önemli bir rol oynayacağı kesin gibi. Geoff Johns uzun bir süreden sonra gerçekten sağlam bir seri yazmış gibi görünüyor. Hikaye gelecek sayılar için iyi bir temel kurmuş, bakalım iki evrenin buluşması nasıl olacak.
CADDE NOTU: 7.0/10
Yorumlar