Tom King ve Gabriel Hernandez Walta‘nın çizgi roman dünyasına önemli bir armağanı olduğuna inandığım The Vision; gergin, duygusal ve ürpertici bir hikaye. Vision’ı belki de ilk kez böyle derinlemesine görme fırsatına eriştiğimiz eser, şüphesiz son dönemin en etkili Marvel hikayelerinden birisi.
Hikayenin başında genel söylemine yönelik verdiği ipuçlarıyla okuyucuyu sürekli bir tedirginlik ve düşünce fırtınası içerisinde tutmayı başaran eser, Walta’nın çizimleriyle görsel bir zevk sunmayı da ihmal etmiyor. Süper kahramanların insani yönünün keşfe çıkılışı artık alışılagelmiş bir tema olsa da, Vision’ın kendine münhasır yapısı anlatıyı özgün bir noktaya taşımayı başarıyor. Hikayenin sürekli çetrefilleşen ve üstüne koymayı başaran yapısı Walta’nın sanatıyla okuyucunun gözünü doyuruyor ve hikayenin atmosferini etkili bir şekilde yansıtıyor. Tüm bu bileşenler bir araya geldiğinde teknik açıdan herhangi bir eleştiriye mahal vermeyen Vision, güçlü içeriğiyle okuyucularına çarpıcı bir deneyim sunuyor.
Aile ve İnsan Olmak Üzerine Bir ‘Robot’ Hikayesi
Vision ailesinin hikayenin başından sonuna kadar yaşadıkları, pek çok açıdan bizlere tanıdık gelebilir. İlla kendi tecrübelerimiz doğrultusunda olmasa da, çevremizde gördüklerimiz, haberlerde izleyip internette okuduklarımızla oldukça paralellik gösteren, hayat içerisinden olaylar zincirini sunan King, oldukça güncel bir probleme taze bir bakış açısı kazandırma derdinde.
Yeni bir topluluğa katılan, ‘aykırı’ sıfatıyla ötekileştirilen bireylerin var olduğunu hepimiz biliyoruz. Temelini bunun üzerine kuran hikaye, Vision’ın bir aile sahibi olmaya karar verip normal bir hayat sürmeye adım atmasıyla başlıyor. Esasen robot olan Vision ailesi, komşuları tarafından garip karşılanıyor. Ailenin genç fertleri okulda zorluklar yaşıyor ve hikaye Grim Reaper’ın aileye saldırmasıyla bir kırılma noktası yaşıyor.
The Vision (2015), Marvel Comics
Bu noktadan itibaren aile için yapılabilecek şeylerin sorgulamasına girmeye başlıyoruz. Bizi aykırı kişi olmanın problemli dünyasıyla olayın içine alan anlatı bir aile dramasına dönüşürken, farklı kaygıları harmanlamakta oldukça usta davranıyor. Kendi farklılıkları üzerinden insan olmanın doğasını sorgulayan ve bunu anlamlandırmaya çalışan karakterlerin her biri, kendi çizgilerini konu aileleri ve sevdikleri olduğunda aşıyorlar.
Peki tüm bunların bedeli ne? Aldığımız her kararın bir bedeli olduğu gerçeği, dünyayı sayısız defa kurtaran Vision ve ailesi için de değişmiyor. Farkılıkları yüzünden yaşadıkları zorluklarla boğuştukları bir çevrede, ailelerine yönelen tehdidi çok doğal bir motivasyonla savuşturan anne Virginia, farkında olmadan tetiklediği olaylar zinciri sonucunda yaşananların bedelini ödemekten çekinmiyor. Tüm bu hikayede kendini ve ailesinin durumunu sorgulayan Vision ve yarım kalan Vision ailesi hayatlarına devam ediyorlar. Ancak robotların ruhu yoktur ve geri getirilebilir. Peki bu gerçeklikte ödenen bedellerin ödenmiş olarak kalması gerekmez mi? Ve daha da önemlisi, artık insan olmak isteyen Vision, insanlığın en büyük handikabını bu şekilde kandırmaya devam ettiği sürece ne kadar doğal olabilecek?
Tom King ve Gabriel Hernandez Walta imzalı Vision, her okuyucunun muhakkak okuması gerektiğini düşündüğüm, çok etkileyici bir eser. Farklılıklar, aile yapısı ve insan olmak konusunda oldukça doğru noktalara değinen çizgi romanı elinize aldığınızda kolayca bırakmanız mümkün değil.
Comments